İnsanın kariyer küresi1ndeki yolculuğunda, görünen ilk tabelalardan bahsedeceğim; yeterlilik, yetkinlik ve duygusal zeka.
(Duygusal zeka kavramı ve devamında duygusal zeka eğitimiyle ilgileniyorsanız; üyelere özel eğitim serisini inceleyebilirsiniz.)
Söz konusu kavramlar, çocukluğumuzdan bu yana kulağımıza çalınır. En azından, yeterli olmak, yetenekli olmak; bir şeye yetmek hatta yetersiz hissetmek…
1. Kariyer Yönetiminde Nelere Sahip Olmak Gerekir?
Her işin başında temeli işaret eden yeterlilikler arıyoruz. Bu, bazen diksiyon bazen de bilgisayar kullanımı gibi basitçe ifade edilebiliyor.
Tabii, her işin kendi gerçeği de var; alamet-i farikası. Muhtemelen patronun cebiyle hayal gücü arasında. Buna da teknik bilgi diyelim. Gel zaman git zaman, bir şekilde bu da öğreniliyor. Merak etmeyin, iş yükünü paylaşmak için mutlulukla bekleyen iş arkadaşlarınız var. Öğrenmeniz ve üstlenmeniz gereken şeyler, aynı dili konuştuğunuz sürece yeni bir beceri gerektirmez.
Unutmadan, herkesin kovulmayacak kadar kendi özel tekniği de var; oraları karıştırmayın.
Peki, sonra? Yani, işe başladık; teknik yetkinliğe de ulaştık, ya sonra?
Size bir sürprizim var. Hikaye buraya kadar değil; hatta asıl hikaye bundan sonrası.
2. Kariyer Yönetiminde Mücadele Ruhu ve Duygusal Zeka
Bir şeyler olur. Bu maaşınıza zam beklentisi de olabilir, kariyeriniz için bir terfi talebiniz de olabilir. Hiç olmazsa; başkalarının varlığının size düşen gölgesi olabilir. Artan iş yükünüz, patronun yeni gözdesi olmanız ya da sizinle aynı vizyonu paylaşmayan bir ekibi sırtınızda taşımanız. Kısacası, her şey yolunda giderken “bir şeyler” olabilir.
(Şair burada duygusal zeka demek istiyor ama dili varmıyor.)
2.1. Duygusal Zekaya Neden İhtiyaç Duyarız?
Her şeyin dışarıda yolunda gittiği, ancak içeride bir şeylerin ya yolunda gitmediği ya da yol diye bir şeyin kalmadığı bir alana girersiniz. Atmosfer basıncını dahi gözden çıkardığınız bir andır o. İşte burada sizi yeterliliğiniz de deneyimle elde ettiğiniz yetkinliğiniz de kurtaramaz. Bir şeye ihtiyacınız var; yani artık bir ömür karı koca gibi olacağınız bir yardımcınız olmalı.
Söz gelimi, mücadele ruhu gibi bir şey. Zira, evliliklerden biliyoruz ki tahammül, zorluklar karşısında kalıcı bir çözüm değil. İşte buna, yani akla hitap eden teknik bilgilere rağmen mücadele devam etmeniz için bulunması gereken şeye duygusal zeka deniyor.
2.2. Gündelik Yaşamda Duygusal Zeka
Burada duygusal zekayı kısa ve çiğ bir şekilde tanımlamaya gerek görmüyorum. Onu görünce tanırsınız; merak etmeyin. Hatta buna, hayat amacı ya da uyanma sebebi deseniz de olur. Israrla, iknayla, inatla ya da sabırla olacak iş değil.
Bilirsiniz, eski toprak dediğimiz insanlar vardır. Uyandığınızda hava kapalı olsa biten bir gününüz varken, savaş sonrası kıtlık döneminde bile çivi gibi2 duran, yeri eze eze yürümeyi becerebilmiş insanlardan söz ediyorum. Onların kişisel gelişim3 kitabı okumadığı da açıktır; ancak okumadıkları her şeyi yapabiliyorlardır.
Dolayısıyla duyguların yönetimi, anlaşılması ya da bizi güçlendirecek şekilde dönüştürülmesi bağlamında duygusal zeka, belirli bir birikimin yanında yaşamı algılama biçimi olarak karşımıza çıkar. Bunu, 90 yaşında dedenizin gözünde görürsünüz. Gözü karalığı ve kararlılığı.
3. Duygusal Zeka Kariyerde Başarıyı Sağlar mı?
Açıkçası, bu başlığı oluşturan her bir kavramla kavga ederek büyüdüğümü söyleyebilirim. En çok da başarı4 kavramıyla. Zira, bu kavramlar da aslında birbiriyle kavga eder, çatışır. Başarısızlığı tiye alan bir duygusal zekadan, duygusal zekaya yarım ağız gülen bir başarıdan söz edilebilir.
Bakınız, hem insanların hem şirketlerin değişimi algılama biçimi farklıdır. Köklü şirketlerin değişime daha geç ayak uydurduğunu görürsünüz. İkili ilişkilerde de değişim, bir taviz verme biçimi olarak karşımıza çıkar. Dolayısıyla, senteze giden yol tezde kalır.
Hani derler ya, bu hamur daha çok su götürür. Ama ötesi, akçeli işler. Ama yine de söylemek gerekir:
Bazı şeyler için insanın, başka bir insan olması gerekir.
- Kariyer Küresi, tabirini özellikle kullanıyorum. Zira, başladığınız yere yeniden ve yeniden geri döndüğünüze tanık olabilirsiniz. Bir şartla: İş hayatının bir döngüden ibaret olduğunu, ancak o döngüden çıktığında fark edersiniz. ↩︎
- Çivi gibi, minnetsiz ve ilkeli yaşama biçimine yapılmış şerefli bir atıftır. ↩︎
- Kişisel Gelişim, içi boşaltılmış ve aynı zırvaların tekrarı gibi günümüzde hor görülse de insana artı değer yaratan her faaliyetin de kaynağıdır. Ancak, yazıda 1970-1980 sonrası dünyalığını bitirmiş insanın yeniden yetersiz kılınmasına ilişkin oluşturulan endüstri kastedilmiştir. ↩︎
- Başarı, bir anlamda ruhun zehirlenme biçimi; bir anlamda da hedeflere ulaşmak olarak tanımlanabilir. Benim hangi tarafı tuttuğumu tahmin edersiniz. ↩︎