NLP Nedir? Zihin Programlamanın Perde Arkası

Nlp nedir zihin programlama

Bugün konumuz, kişisel gelişim camiasının hem en çok parlatılan hem de en çok yanlış anlaşılan figürlerinden biri: NLP (Neuro-Linguistic Programming). Türkçesiyle “Sinir Dili Programlama” ya da daha sade hâliyle, “zihin programlama”.

Kulağa biraz tuhaf gelebilir, zira programlama deyince kodlama ya da kablolu/mekanik sistemler anlaşılabilir. Merak etmeyin, programlama aracımız dilimizdir. Ama işin gerçeği, NLP’nin doğuş hikayesi, biraz da bilimle sezginin arasına sıkışmış meraklı bir grup akademisyenin ürünü.

1970’lerin sonunda, Richard Bandler ve John Grinder isimli iki kafadar (biri matematikçi, diğeri dilbilimci) şunu sordu:

“Başarılı insanlar tam olarak ne yapıyorlar da diğerlerinden farklı sonuçlar alıyorlar?”

İşte, NLP’nin hikayesi burada başlıyor. Bakınız, bir soru bu… Ama doğru sorulmuş bir soru.

(Unutmadan söyleyeyim, NLP’ye ve NLP Eğitimine zaten meraklıysanız; burayı tıklayarak NLP Eğitim Serisini YouTube kanalımdan izleyebilirsiniz.)

1. NLP, Başarının Haritasını Çıkarmak mıdır?

Zihin programlamanın temelleri, başarılı insanların zihinsel kalıplarını modelleme arzusuna dayanıyor. Yani NLP’yi bir tür “başarı mühendisliği” olarak da düşünebiliriz.

1.1. NLP Model Kaynağı: H. Milton Erickson

Bu modelleme işinin ilk ilham kaynağı, ünlü Amerikalı psikiyatrist H. Milton Erickson1. Kendisi, klasik hipnoz anlayışını yerle bir etmiş bir dâhi. Ama öyle “uyuyorsun, uyandığında tavuğa dönüşüyorsun” tipi değil; bilinçaltıyla ince işçilik yapan bir üslubu vardır.

NLP’nin kurucuları Erickson’un terapi yöntemlerini gözlemlediler. Hangi kelimeleri kullandığına, hangi anda sessiz kaldığına, danışanının göz bebeklerinin hangi saniyede büyüdüğüne kadar not tuttular. Ve dediler ki:

“Eğer biri bir şeyi başardıysa, bu tekrar edilebilir.”

1.2. NLP Model Kaynağı: Virginia Satir ve Fritz Perls

Sadece Erickson değil… Aile terapisiyle devrim yaratan Virginia Satir2 ve Gestalt terapinin kurucusu Fritz Perls3 de bu modelleme sürecinde incelenen isimlerdir. İlginçtir ki hepsi “dili ustaca kullanan” terapistler.

2. NLP Teknikleri: Düşüncenin Çerçevesini Değiştirmek

Söz gelimi birçok başarılı kişinin iş yapma biçimi incelenerek modellemeler yapıldı. Ve bunlardan bir dizi teknik geliştirildi. NLP’nin en popüler tekniklerinden biri olan Reframing, size tanıdık gelebilir; Türkçesiyle “yeniden çerçeveleme”. Yani, yaşadığın bir duruma bakış açını değiştirerek, o durumun duygusal etkisini yeniden düzenlemek. Tabi buna benzer birçok teknik var ancak ilginize şimdilik birkaçını sunacağım.

2.1. Reframing (Yeniden Çerçeveleme)

Başınıza gelen şey aynı kalır; ama onu nasıl yorumladığınız -zamanla- değişir. Bunu bilir; o anımıza yeni bir anlam veririz. Diyelim ki bir toplantıda sizi terslediler. Reframing ile bunu “beni küçümsedi” olarak değil, “beni oyuna davet ediyor” şeklinde yorumlayabilirsiniz. Yeniden çerçeveleme tekniği, sadece NLP’de değil; bugün birçok terapi yönteminde eskinin yeni söylemi ekseninde kullanılır.

Algı değişirse, his değişir. His değişirse, tepki de değişir. Peşinen bir hatırlatma: Tepki, her şeydir.

2.2. Anchoring (Çapa Atma)

Kendinizi iyi hissettiğiniz bir anı hatırlarsın. O anda fiziksel olarak bir yere (örneğin baş parmak ve işaret parmağınızı sıkmanız gibi) bir “çapa” yerleştirirsiniz. Sonra stresli bir an geldiğinde, o hareketi yaparak iyi duyguyu çağırırsınız. Duygusal kısayol gibi. Söz gelimi bir “Reset” tuşu gibi, ona basarsınız ve güvenli bir pozisyon alırsınız. NLP, insanın tuşlarının olduğu iddiasındadır.

Şöyle bakınca basittir; ancak kolay değildir. Bilişsel açıdan hatırlamanın bir konusu olabilir ancak özellikle bilinçaltı eğitimlerinde, geçmişi ve geleceği saplantılı bir şekilde düşünmekten kurtulmak için kulağınıza küpe olabilir.

2.3. Swish Pattern

Bu teknik, insanın zihnindeki görüntülere müdahale ederek sonuçları hızlı bir şekilde değiştirmeyi amaçlar. Özellikle, üyelere özel İleri Seviye NLP Serisi Eğitiminde anlatılan bu teknik, dil aracılığıyla zihindeki görüntünün yeniden işlenmesi sürecini kapsar.

Kötü bir alışkanlık ya da istemediğiniz bir refleksi, zihinsel bir görüntü ile “yer değiştirerek” dönüştürürsünüz. Sigara içme görüntüsünü, spor salonuna girdiğiniz bir görüntüyle değiştirmek gibi. Zihin, imgeleri birbiriyle yer değiştirerek öğrenir.

Peki, Tüm Bunlar Gerçekten İşe Yarıyor mu?
Açık konuşalım. NLP, bir anda aydınlanmış keşişlerin öğretilerine benzemez. Yöntemi itibariyle bilimsel süreçler yürütür. Başarılı insanların çalışma sistemlerini protokoller haline getirir. Bunları, programlama marifetiyle sınar ve genelleştirir; bir anlamda evrenselleştirir. Kaldı ki NLP, zamanında çıkmış ve tamamlanmış bir şey değildir; halen daha birtakım kuruluşlar, komiteler ve tez çalışmaları, yeni yeni modeller dahil etmeye devam eder.

Belki de mesele, kişinin kendi zihniyle kurduğu diyaloğun kalitesi üzerinde çalışmaktır.

Başka bir deyişle:

“Zihninizde ne varsa, hayatınızda da o vardır.”

(NLP konusunda eğitim, işbirliği veya duruma özel çalışmalar yapmak için iletişim sayfasından bana ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda NLP’nin hangi iş alanlarında kullanıldığına yönelik fikir yürütmek için kimdir? sayfasını inceleyebilirsiniz.)


  1. H. Milton Erickson, Hipnotik dil kalıpları kullanarak bilhassa hipnoterapi alanında standartları belirlemiştir. İş yapma biçimi ve iletişim yöntemleri açısından birçok makale ve kitaba konu olmuştur. ↩︎
  2. Virginia Satir, terapötik iletişim adı verilen uzman-danışan ilişkisinin kılavuz anlamında ilk örneklerini ortaya koymuştur. ↩︎
  3. Fritz Perls, iki ucu keskin bıçak şeklinde ifade edebileceğimiz uçları yaşayan bir kişiliktir; merakınıza konu olabilir. ↩︎
Önceki Yayın

Liderliğin Karanlık Yüzü: İktidar Arzusu, Kurnazlık ve Acımasızlık

Sonraki Yayın

NLP ve Şirketlerde Yönetsel İletişim